Performans Kaygısı

Genel Bilgiler

Performans kaygısı, kişinin sahneye çıkma, topluluk önünde konuşma, müzik icrası, spor karşılaşması veya herhangi bir performans sergileme durumunda yoğun endişe yaşamasıdır. Halk arasında “sahne korkusu” olarak da bilinir. Normal düzeyde heyecan, motivasyonu ve dikkati artırabilir; ancak kaygı aşırı olduğunda performansı olumsuz etkiler, özgüveni zedeler ve kaçınma davranışlarına yol açar.

Nedenleri ve Risk Faktörleri

  • Psikolojik faktörler: Mükemmeliyetçilik, eleştirilme korkusu, özgüven eksikliği.
  • Geçmiş deneyimler: Olumsuz sahne deneyimleri, reddedilme veya alay edilme.
  • Toplumsal faktörler: Aile, öğretmen veya toplumdan gelen yüksek beklentiler.
  • Biyolojik faktörler: Kaygı yatkınlığı, genetik faktörler.
  • Kişisel özellikler: Utangaçlık, içe dönüklük, sosyal kaygıya yatkınlık.

Belirtiler

  • Fiziksel: Çarpıntı, titreme, terleme, nefes darlığı, mide bulantısı.
  • Duygusal: Kaygı, korku, başarısızlık hissi.
  • Bilişsel: “Herkes hata yapmamı bekliyor”, “rezil olacağım” gibi olumsuz düşünceler.
  • Davranışsal: Performanstan kaçınma, son anda vazgeçme, rolünü kısaltma.

Tanı

Performans kaygısı, klinik bir bozukluk olarak DSM-5’te “Sosyal Anksiyete Bozukluğu”nun bir alt türü şeklinde ele alınır. Tanı için belirtilerin tekrarlayıcı, yoğun ve işlevselliği bozucu olması gerekir.

Tedavi ve Yönetim

Bilişsel Davranışçı Terapi (olumsuz inançların değiştirilmesi, maruz bırakma teknikleri). Duygu odaklı ve şema terapiler.

Sahne provası, rol canlandırmaları, nefes ve gevşeme çalışmaları.

Meditasyon, mindfulness, kas gevşetme teknikleri.

Bazı durumlarda (örneğin müzisyenlerde veya konuşmacılarda), psikiyatrist tarafından kısa süreli beta-bloker veya anksiyolitikler kullanılabilir.

Psikososyal Destek ve Önleme

Performans kaygısını aşmada deneyim kazanmak çok önemlidir. Küçük gruplarda alıştırma yapmak, olumlu geri bildirim almak ve destekleyici bir çevrede bulunmak kaygıyı azaltır. Bireyin sahneye çıkışı “tehdit” yerine “deneyim” olarak görmesi sağlanmalıdır.